3 Ekim 2010 Pazar

EKİM

Bence bu İstanbul şehrinde bir tek İlkbahar ve Sonbahar güzel!Sonbahar bu kez yavaştan yaklaşıyor, hava bazen ılık bazen serin mis gibi:)

Bugün kışlıkları çıkardım, havalandırdım, yerleştirdim. Bir fincan sütlü kahve hazırlayıp DVD'ye uzun zamandır izlemek istediğim Alman yönetmen M. Haneke'nin Altın Palmiye ödüllü "Beyaz Bant" filmini koydum. Film siyah-beyaz ve 1913'te Kuzey Almanya'da bir Protestan köyünde geçiyor. Esas konu tipik Haneke: esrarengiz, ürpertici:)seven ve merak edene göre gayet iyi bir film...merak ettiriyor yani:)...
Benim dikkat çekmek istediğim köyde, kadınlar siyah ya da koyu renk uzun etekli, uzun kollu, boğazına kadar kapalı kıyafetlerle geziyorlar ve 2. sınıf vatandaş muamelesi görüyorlar. Her ailenin en az 5 çocuğu falan var!!En önemlisi de köyde bir AĞA var: Tabi onlar BARON diyorlar yani derebeyi:Köy ona ait ve köylüler de onun tarlalarında çalışıyor. Eşi var (Barones) yine 3 tane çocuğu falan var. Hizmetliler, dadılar...1913'te!!
Bizde hala var bu durum ve 2011'e giriyoruz 3 ay sonra- yıl 2013'de olsa bu durum değişmeyeceğine göre-iyimser sonuç olarak ortalama bir Avrupa ülkesinden 100 yıl gerideyiz:))
2009 Altın palmiye ödüllü bir Alman filmindeki detayları paylaşmak istedim bir de Almanları ya da Almanya'yı beğenmeyenler varsa eğer düşünsün diye:)Ülkemizden hangi kesimden insanlar o ülkede neredeyse çoğunluk olarak yaşıyor???Bu durumda Almanlar Türkler hakkında ne düşünmeli???
Mutlu bir sonbahar dileğiyle:)................


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder