6 Ekim 2009 Salı

HİNT EFSANELERİNDEN BİRİ DER Kİ:

TANRI, yaprağın hafifliğini, ceylanın bakışını, güneşin kıvancını, ışığın parlaklığını, sisin gözyaşını aldı, rüzgarın kararsızlığıyla, tavşanın ürkekliğini, köpeğin sadakatini bunlara ekledi, onların üzerine elmasın sertliğini, balın acılı tadını, kaplanın yırtıcılığını, ateşin yakıcılığını, baharın sevincini, saksağanın gevezeliğini, kumrunun aşkını kattı, hepsini eritti ve yarattığı KADIN'ı sevsin diye erkeğe armağan etti.

TANRI, Kaplumbağanın ağırlığını, boğanın bakışını, fırtınanın kasvetini, gergedanın duymazlığını, tilkinin kurnazlığını aldı, boranın şiddeti ve sülüğün yapışkanlığını, kedinin nankörlüğünü bunlara ekledi, onların üzerine ayınnın kabalığını, aslanın gururunu, maymunun iştahını, buzun soğukluğunu, baharın kararsızlığını, hindinin kabarmasını kattı, karıştırdı ve olduğu kadar ortaya çıkan yaratığı evcilleştirmesi için KADIN'A emanet etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder