23 Kasım 2010 Salı

ÇİNGENE KIZI MENAD / M.S.II.Y.Y.


Ben kimilerinin Büyük İskender, kimilerinin Çingene kızı diye bildiği Mainad. samsatlı Zozimos ustanın atölyesinde önce tuale sonra mozaiğe resmedildim. Seçkin konuklara hazırlanan yemek odasının taban mozaiğiydim. Gözlerim odanın tüm konuklarını süzerdi. Kimi konuklar bende görürdü sevgililerini, hayallerini...Güzel günler Fırat'ın suyu gibi aktı. At kişnemeleri ve çığlıkların ardından alevler sardı etrafımıi üzerime yıkıldı duvarlar ve kalaslar. Sonrası karanlık ve sessizlik...1800 yıl sonra kürek ve kazma sesleriyle irkilerek uyandım. Kirli sakallı bir definecinin sırıtan yüzüydü gördüğüm. Korktum sonra parça parça kesilerek dağıtıldım. Yüzüm kıl payı kurtulmuştu defineciden. Sonraki yıllarda definecilerin sevinç çığlıklarını, arkeologların yanık türkülerini bazen de baraj inşa edilecek diye sözler duydum. Bir bahar günü Fırat Nehri kenarında kurtarma kazısı yapan kırmızı malalı bir arkeoloğu gördüm. Gözlerinden kaçıramadım gözlerimi...O günden beri Gaziantep Müzesinin teşhirindeyim. Ben geldikten sonra duydum ki önce fıstık ağaçları, sonra köyler ve doğduğum kent Zeugma kısmen kalmış yükselen baraj sularının altında...Şimdi dalgalar döver Zeugma'yı; eritir toprağını, yıkar duvarlarını, parçalar mozaiklerini, fresklerini...

NOT: Mozaikteki figüre Çingene Kızı denmesinin sebebi; başındaki bandanası, kulağındaki iri küpelerden kaynaklanmaktadır ve böyle bir benzetme yapılmıştır. En dikkat çekici özelliği gözlerinin 180 derecelik bakış açısına sahip olmasıdır.

13 Kasım 2010 Cumartesi

KUZEY'in MASALI

Annemin, biz küçükken uyumadan önc anlattığı masalı şimdi Kuzey dinliyor:)ve de şöyle anlatıyor:
"Pamuk bir gün evde canı sıkılmış, kapının önüne çıkmış ama uzaklaşmış, bir ayıyla(ARI)kayşılaşmış. Fonya(sonra) ayı: neyeye gidiyosun pamuk kaydeş demiş, fonya pamuk:sen beni evine alsana demiş, ayı: benim evim yok ki demiş. Fonya biyaz daha gitmiş, tavşana yastlamış, ona demiş ki: beni evine alsana demiş, benim evim yok ki demiş o da, neyde bi ağaç kavuğu buluysam oyda yatayım demiş. Fonya gitmiş gitmiş kaplumbağaya yastlamış, ona demiş ki, beni evine alsana demiş, kaplumbağa da benim evim kabuğumduy demiş,ne yazık ki sana yaydım edemem demiş, fonya gitmiş gitmiş, açık bi kapı göymüş, kapının ayalığından bakmış, yeyde samanlay vaymış, samanlayın üstüne yatmış uyumuş, gündüz olmuş, mmm diye bi ses duymuş, gözleyini bi de açmış, bi ineğin ayaklayının ayasında....çok koykmuş fıylamış kaçmış, koşmuş, koşmuş, koşmuş, koşmuş, koşmuş,.......kaçmış...buynuna yemek kokulayı gelmiş, bi de bakmış Ayşegül kolunda sepet, babasına yemek götüyüyoymuş, neyeye gidiyosun demiş, babama yemek götüyüyoyum demiş, gel babam sana da yemek veyiy demiş, sonya babası bi yudum kendi yemiş, bi yudum Pamuğa veymiş, hadi şimdi eve gidin demiş, annesi Pamuğun boynuna kıymızı kuydele bağlamış, bi yastık veymiş, yatıp uyumuş...":))))